şansını mı denemek istiyorsun? öyleyse, rastgele bir yazıyı okumaya ne dersin?

Düğün Hazırlıkları / Ailelerin tanışması

                                       Yeni yazı dizime başlıyorum Beyazbegonvil'ciler.
    Malum düğün sezonu başladı.Yakın arkadaş çevrem evlilik yolunda yeni yeni adımlar atmaya başladılar.Kimi sevdiğini askere yolladı,kimi ailelerini tanıştırdı...Bende bunu gördükçe ,duydukça onlarla sevincimi paylaştım ve bu yoldan geçen biri olarak eski heyecanımı yeniledim.Onlarda gördüğüm bu dönem bana yeni bir yazı dizisi hazırlama ilhamı verdi.
    Bu dönemde her kızın aklında bir ton soru dolaşır.Aileler nasıl tanışır,kız istemede neler yapılır,nişan elbisem nasıl olsun falan filan.Bende bu soruların cevabını bu yazı dizimde sizlere vermeye çalışıcam.
    Evliliğe giden bu yolun ilk adımı ailelerin tanışmasıdır.Günümüzde kız annelerinin öncelerden haberi olduğu bu durum ilk önce çekinile çekinile (bu duygularımızı hala kaybetmedik çok şükür) babaya açılır.Babadan tatlı sert bir onay beklenir.Babalardan klasik sorular başlar.Nedir? Ne iş yapar gibilerinden.İşte evlenene kadar yaşanılan tatlı stresin en başı budur.Bu süreçte stres hiç bitmez.
    Aynı şehirde yaşayan çiftler için bu sorunlar daha hafif dereceli atlatılır.Ya farklı şehirlerde yaşayanlar?Aman ki ne aman.En zor iş onlardadır.
    Günümüzde kız isteme merasiminden önce ailelerin tanışması gerçekleştiriliyor.Hatta bazı yerlerde kız isteme merasimi kalmadı bile diyebiliriz ki ben biraz gelenekçiyim.Bu tarz şeylerin bitmesi taraftarı değilim.
Tabi bu durum her aile yapısına göre de farklılık gösterebiliyor.Kimi aileler direk isteme ile de bu işe başlayabiliyorlar.
   Ailelerin tanışmasında öncelikle erkek evi kız evini ziyaret eder.Kız evi müsait olduğu bir günü ayarlar ve erkek tarafını evine kabul eder.Bu günde biz bayanlar feci telaşlı durumlara gireriz.Ev bir hafta önceden dip temel temizlenir.Erkek tarafı hakkında araştırma yapılır.Araya aracılar konur soruşturulur(bu günümüzde pek kalmış değil ki bana da pek doğru gelmez.)


    Tanışma günü yaklaşınca sarar bir telaş ne giysem,ne ikram etsek.İkram konusunda kararlı birşeyler seçilmeli bana kalırsa.Herşeyin abartısı bu gibi durumlarda hoş olmayabilir.Kıyafet konusundaysa tanışma merasimi olduğu için öyle abartılıp saç falan yaptırmaya gerek yoktur.Belki bir fön çektirilebilir.Bugün daha herşeyin başlangıcı sayıldığı için mümkün olduğunca abartıdan uzak olunmalı.
   Erkek tarafında ise durum farksız değildir.Onlarda da vardır tatlı bir telaş.Mesela ilk ziyarette eli boş gidilmez böyle durumlarda.Belki bir tatlı,bir çiçek yada çikolata hoş olabilir.
   Kız evi ziyaret edildiğinden sonra iade ziyareti olur.Erkek tarafının telaşı da burada başlar.Bu sefer kız evi gider erkek evine.Hoş sohbet edilir.Ailelerde birbirini tanımaya çalışır.İade ziyareti çok fazla geciktirilmemelidir.Çünkü bu durum geciktirilir veya gerçekleştirilmezse kız evinin bu durumu onaylamadığı anlaşılır.
   İşteee böyle bir durum kızçeler.Zor,telaşlı ama bir o kadar da tatlı bir döneme girilir.



devamını oku>>

Kelebeğin Rüyası

İnsanın hayatta yaşadığı ufacık bir acı dünyanın en büyük acısı gibi gelirmiş ona.Bana da böyle gelirdi hep taa ki bu filmi izleyene kadar.İnsanoğlu bencil çok bencil.Hep en iyisi olucak hep ben en iyiyim diyecek.Bu durum öyle bir trajikomik bir halde ki yaşadığı acı bile en büyük onunki olucak.Ah biz insanlar...
   Yılmaz Erdoğan öyle bir film yapmış ki beni benden aldı.İzlerken acıdan mideme kıramplar girdi.Gerçekten izlenilmesi gereken bir film.Kelebeğin rüyasını izlemeden önce Yılmaz Erdoğan bu filmi oscar'a mı götürmüş oscar kiimm biz kim demiştim.Çok ayıp etmişim.Bu film oscar'a aday nasıl seçilmezmiş.Görüntü desen yabancı filmleri aratmıyor.Konu desen bi Pearl Harbour'dan neyi eksik ki fazlası var.Kurulan her bir cümle insanı alıp götürüyor.Önce ki film yazılarımda bu replik çok hoşuma gitti filan diyordum.Bu film için hangi birini yazayım ki ben.




   İzlemekte çok geç bile kalmışım.Gerçi iyi de etmişim.Filmin sonuna geldiğinde yeterrr izlemicem diyecek raddeye geldim.Öyle yandı içim.
  Melankolik bir yazı oldu biliyorum.Eee bu filmden sonra yazılan yazıda sakin bir yazı olamazdı.
  Filmi izlerken Soma geliyor insanın aklına.Üzgünüm ama o yıllardan bu yıllara maden caklarında değişen hiçbirşey olmamış.Filmi izlerseniz mutlaka maden sahnelerine bakın.Farkı yok.
  Biz nasıl şairler yetiştirmişiz ve nasıl da unutup gitmişiz.Yazık ki ne yazık...Hep ölümlerinden sonra anarız.Ölümlerinden sonra kıymetli olurlar.Ya da birileri bunca yıl sonra gelir bir film yapar ve bizlere hatırlatır.
  Kıvanç Tatlıtuğ,Mert Fırat gerçekten oyunculuklarına diyecek tek kelime yok.
Fragmana göz atın;



devamını oku>>

Silikon kalıpları çok ucuza alabilirsiniz.Nasil mi?

Bu post'ta sizlere yurtdışı alışverişi hakkında bilgi vermiştim.
Şimdi özellikle Türkiye'de çok pahalı olan silikon kalıplardan bahsedicem.Pasta ,sabun ve mum işi ile uğraşan arkadaşlarımız bilirler ki Türkiye'de silikon kalıp oldukça pahalı.Bu işlerde en önemli hammaddedir silikon kalıp.
Sabun yapımında kullanılan malzemeleri nerelerden alabileceğinizi de bu post'umda bahsetmiştim.Şimdi bu sitelere bir yenisi daha Çin ürünlerinin satıldığı  http://www.aliexpress.com/ . Bu sitede Silikon kalıpların fiyatlarına inanamayacaksınız.Türkiye'de 20 TL'den başlayan kalıplar bu sitede 5-10 TL.Hemde çok orijinal ürünler bulunmakta.
Bunlar neler mi ?




 Bu resimlerin yer aldığı satıcı adresine buradan ulaşabilirsiniz.
Pasta,kurabiye işi ile uğraşan veya çeyiz düzecek olan arkadaşlarım bu link'ten çok değişik ürünleri çok uygun fiyata bulabilirsiniz.



devamını oku>>

Yurtdışı alışveriş siteleri

Herkesciklere merhabaaa

     Daha önceki yazımda sizlere yurtdışı alışveriş siteleri hakkında bilgi vereceğimden bahsetmiştim.Sözümü tuttum ve yazımı yazdım. Buyrun okuyun
   İnstagram'da Facebook'ta sık sık karşılaştığınız sayfalarda Türkiye'de görmediğiniz birçok ürün satılıyor.Takılar,bebek kıyafetleri,ev eşyaları,gözlükler,vs vs...Tabii hepimizin içinin gideceği türden.
  Sizlerde bunları oldukça pahalı bir fiyata satın alamaya çalışıyorsunuz.Bu ürünlerin hepsi Çin'den geliyor diyebilirim ve satıcıların çoğu Amerika'dan geldiğini iddia ediyor.Neden çünkü Çin malı adidir ama siz Çin malını hiç değmeyecek fiyatlara almış oluyorsunuz.Yine neden? Çünkü siz Amerika'dan geldiğini sanıyorsunuz:)
  Bir şey daha diimm miii bu ürünler bazı sitelerde kargo ücretsiz gönderiliyor bazı sitelerdeyse Türkiye'de ki kargo ücretleri kadar ücret ödemiş oluyorsunuz.
  Tabi bu durumun iyi yanları var ama kötü yanları da var.Ürün bazen resimde göründüğü gibi çıkmayabiliyor.

 Ben şimdiye kadar 2 sefer alışveriş yaptım.aliexpress.com'dan.İBenimde ufak bir sorunum oldu tabi.Aşağıda ki kolyem satıcının resminde turkuaz rekliydi.Gelen kolyem ise koyu yeşil renkte.Yalnız şöyle bir durum var kabahat bende.Yorumlar kısmını hiç okumadım direk atladım.Kolyenin fiyatı mı :)) Tl ile 2.5'a denk geliyor.
Alışverişi yaptığım dükkanı merak ederseniz TIKTIK

Aşağıda ki koleyemi de aynı dükkandan aldım.Bunun  fiyatı ise 7.5 tl'ye denk geldi.



Siteden alışveriş yaparken aklınıza birçok soru gelebilir.
1.ödeme kısmı:
Kapıda ödeme seçenekleri yok.Kart ile alışveriş yapıyorsunuz.
2.Kredi kartı ile alışveriş yapmam güvenli mi?
Bu konuda garanti veremem.Site evet güvenilir bir site fakat satılan ürünler siteye değil satıcılara ait.Bu yüzden satıcının dolandırıcı olup olmadığını bilemem.Ben de Garanti bankası internet şubesinden sanal kart hesabı açtım kendime.Kartımdan farklı hesap numaralarına sahip ve alışveriş yapcağım zaman örneğin 6 liralık mı yapıcam kartımdan 6 lirayı sanal kartıma aktarıyorum.Böylece hiçbir problem yaşamıyorum.
3.Ürün güvenilirliğini nasıl anlarım
Alınacak ürün hakkında alıcılar yorumlarda bulunuyor.Ürünün ellerine nasıl geldiğini bildiriyorlar ve sizde bunları okuyarak ürün ve satıcısı hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz.
4.Gümrük sorunu yaşar mıyım?
Gümrük sorunu elektronik aletlerde çıkıyor diye biliyorum.Birde tek seferde 100-200 dolardan fazla alışveriş yapıldığında sorun çıkar diye duymuştum.
5.Kargo ücreti nedir?
aliexpress.com'da  çoğu üründe kargo ücreti yok.Satıcıların isteklerine iyi bakarak bunu anlayabilirsiniz.Siteyi Türkçe'ye çevir seçeneği ile sayfayı çok rahat gezebilirsiniz Sitede sayfanın üzerine sağ tıklayın ve türkçe diline çevir seçeneğini seçin ;)
6.Ödeme tl ile mi yoksa dolar üzerinden mi oluyor?
Siz ödemeyi yaparken tl üzerinden hesabınızdan çekiliyor.Örneğin 2 dolarlık bir ürünü sizin hesabınızdan doların bugünkü kuru 2 tl ise 4 Tl'den çekiyor.Bu kadar basit.
7.Kargo ne zamana elimde olur ?
İki sipariş verdim ikisinde de 15 gün içinde elimde oldu.Siz yine satıcının kaç gün içinde ürünü kargoya vereceğine bakmalısını.Ulaşım süresi kaç gün ona dikkat etmelisiniz.

Aklıma gelen kısımlar bunlar .İlerleyen yazılarımda resimli satın alma kısmını anlatıyor olucam :)

Alışveriş yapabilceğiniz siteler
www.sammydress.com: Bu site kimi ürünlerinde kargo ücreti alıyor kimisinde almıyor.free shipping özellikli olanlara bakmalısınız.
http://www.bornprettystore.com/ : Bu sitede de kargo ücreti yok.Hızlı bir şekilde elinize ulaşmasını isterseniz 2-3 dolar gibi bir kargo ücreti ödüyorsunuz.

Bu bahsettiğim sitelere bir göz atmanızı öneririm.Oldukça ilginizi çekecek ürünler var.


Merak ettikleriniz olursa bilgi almak için bana facebook hesabımdan ulaşabilirsiniz yada yorum yazmanız yeterli :)




devamını oku>>

Fethiye I Nerede ne yapılır?

 Fethiye ile ilgili oluşturduğum yazı dizimin sonuna geldik.Bu yazımda sizleri sıkmadan kısa kısa Fethiye'de nerelere gidilmeli,neler yapılmalı bunlardan bahsedicem.

 Öncelikle hangi denize gidilmeli?
Fethiye plajları oldukça güzel olmasına rağmen her gördüğünüz denize girmeyin derim.Çalış plajı Fethiye halkının bile çok hoşlanmadığı bir plajdır.Çünkü dalgalı ve taşlıktır.


Katrancı koyu

Fethiye'nin Muğla yolu üzerinden girişinde bulunur.Merkez ile arası 12 km kadar olması lazım.Denizi de plajı da oldukça güzeldir.Alanı ise dardır.Hafta sonları oldukça kalabalık olur ve iç içe yüzmek zorunda kalırsınız.Hafta içini tercih etmeniz daha iyi olur.Kamp alanıdır.Çadır kurmayı düşünüyorsanız Fethiye'de en ideal yerdir.Günübirlik gitmişseniz bir yandan piknik yapıp bir yandan denize girebilirsiniz.Girişi ücretlidir.İçeride market bulunur.Bu yüzden eksikleriniz olduğunda panik yapmanıza gerek yok :)

Tabii birde en meşhur Ölüdeniz'imiz var.
Burada Kumburnu'n da denize girmenizi öneririm.Belçekız tarafında girerseniz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz hele ki çocuklarınız varsa.Kumburnu kısmı daha sığdır ve kumsaldır.Dalga sıkıntısı yoktur.Fethiye'de denize girebileceğiniz en harika yerdir.Buranın da girişi ücretlidir.

Tekne turları için:2 seçeneğiniz vardır.Fethiye merkez ve Ölüdeniz.Ben Ölüdeniz'den çıkan turları daha çok seviyorum.Çünkü kelebekler vadisine gidiyorsunuz ve inanılmaz güzel doğa manzaraları görüyorsunuz.

Gelelim nereleri gezeceğinize..

Saklıkent

Burasıda görülmeye değer yerlerden biri.Yanlız merkez ile arası biraz uzak.Hatırladığım kadarıyla 25-30 km olması lazım.Kanyonun içi harikadır.Kanyonun sonuna kadar gitçem diye de kendinizi telef etmenize gerek yok.Sonunda şelale var derler siz gözünüzde baya büyük bişi hayal edersiniz.Karşısınıza çıkan şey bir su akıntısından farksızdır.Fethiye merkezde bulunan turlar ile buraya gelen safari'ye katılabilirsiniz.Eğer bindiğiniz araçta ki insanlar eğlenceli tipler ise çok hoş vakit geçirebilirsiniz.

Kayaköy

Otantik tarihi yerler görmeye meraklıysanız kayaköy iyi bir tercih olur.Fethiye'nin sıcağını gözardı etmeden ama :) Yaz sıcağı fenadır.

       Fethiye'de bütün isteklerinizi karşılamanız mümkün.Sakinlik isterseniz oldukça bol.Eğlence isterseniz Hisarönün'de ki barlar ,Tarih isterseniz kayaköy,adrenalin isterseniz yamaç paraşütü...Hem de Marmaris,Bodrum gibi pahalı değildir.

Fethiye merkezde paspatur vardır birde.İncik cıncık satanların yerleri.Buradan alışveriş yapabilirsiniz.Birde bir rivayet vardır buradan su içerseniz Fethiye'ye yolunuz mutlaka düşer diye.Hatta Fethiye'yi çok seviyorum gibi cümleler kurulduğunda Paspatur suyu mu içtin gibi bir soruyla karşılaşabilirsiniz.Bu da öyle bi bilgi işte.
Birde balık hali vardır merkezde.Rakı balık için en ideal yerdir.Halden yiyeceğiniz balığı seçersiniz orada ki dükkanlardan birine verirsiniz ve sizin için pişirirler.Buranın tursitleri de oldukça sıcak kanlıdır.Fotoğraf çekilceğiniz zaman bir bakarsınız yanınızda bitiverirler :)))

Merkezde İksirci Tezcan diye bir dükkan vardır.Mutlaka tostunu yemeli sıkma meyve suyunu içmelisiniz.


   Aaa unutmadan AVM' de açıldı.Fethiye otogarının orda.Kime sorsanız söylerler :D(Eresta)  Fethiye'ye böyle birşey gerekliydi.

Ohhoo kocaman bir yazı oldu.Bu yazı dizisi burada biter :))
Fethiye ile ilgili sormak istedikleriniz olursa yardımcı olurum ki ben



devamını oku>>

Eviniz ile ilgili öneriler I Marin dekorasyon

 Sizleri bilmem ama benim deniz ile ilgili olan herşeye biraz zaafım var.Marin sitilinim evinde kullanır mısın derseniz şimdi ki mobilyalarım olmasaydı oturma odam için tercih edebilirdim.

  Marin dekorasyon denilince denize ait parçaların evinize yansıması akla gelir.Bu sitilde genelde beyaz ve mavinin tonları hakim.Evinize uygulamasıda oldukça kolay.

  Lacivert veya beyaz tonlarında koltuklar,çapa desenli aksesuarlar,deniz kabuklarının bulunduğu bir akvaryum..Yastıklarda dümen,çapa,balık figürleri...Yani denizle ilgili olan birçok figürü evinize yansıtarak kullanabilirsiniz.

  Bu sitil yazlık evlerde oldukça iyi durabilir yada yok ben denizi ayağıma getiricem derseniz tabi o da olur :)








devamını oku>>

Film Önerisi I Bu İşte Bir Yalnızlık Var

    Tuna kiremitçi'nin kitabından sinemaya uyarlanmış bu film.2013 yapımı
    Filmi sevdim izlenebilir bence.Görüntü kalitesi mi ohoo iyidi iyi.Hele Engin Altan Düzyatan'ın olduğu sahneler hiç kötü olur mu . Her ne kadar Özgü Namal'ı sevmesem de çok tatlıydı bu filmde.Metin'in yorumu da bu rol ona çok yakışmış oldu.
    Filmin müzikleri de güzeldi.Atiye ve Mor ve Ötesi'nin "Bu işte bir yalnızlık var" şarkıları yer alıyor filmde.Sahnelerini izlerken yabancı film sahnesi izliyormuş gibi oluyorsunuz.Hani biz bayanlar film  izlerken bir yandan da konuşuruz ya."Ayy şuna bak ne sinir" , "oldu mu hiç öyle?" "ben bu kızı yolarım" "ayyy ne yakışıklı" "aldatıyo ama o seni" diye sanki bizi duyuyorlar.Hiihihih ama bu filmde hep böyle konuşuyorsunuz yani ben hep böyleydim.Bir Orhan var filmin başında kayboldu Orhan'ı bekledik durduk.Filmden fazla ayrıntı vermiycem izleyin derim.


Birde filmde bi kaç rockçı gördüm annamm ergenliğime gittim ya ben.Burak gürpınar hele (Kurban'ın bateristi) Bi an siyah giydiğim dönemler geçti gözümün önünden.Ne zevksizdim o zamanlar Burak Gürpınar'a bayılıyordum.Kırmızı kafalıydı o zamanlar.Yanlız öyle gülüp geçmeyin.Telefon numarasını bulup kendisiyle telefonda okul dergisi için röportaj yapmışlığım var.Tabi yayınlandı mı hayır neden? Çünkü bizim okulda bi dar zihniyetli örümcek kafalı edebiyatçı vardı.Hah işte o kadın ilgilenmedi bile.Ahmet hocamız başka bir okula gitmeseydi olcaktı da olmadı işte.Ah'ım var hala o kadında.Duyurulur.



Neyse filme dönüyorum.Final sahnesini izlemelisiniz.Bayıldııımmmm çok şirindi bence.

Fragmanı izleyin bakalım film size göre mi ?


devamını oku>>

Englısh home mutfak tekstil ürünlerinde %50 indirim

Englısh home yine güzel bir indirime imza atmış.Mutfak tekstil ürünlerinde çok güzel indirimlere sahip.Yeni evlenecek çeyiz hazırlayan arkadaşlar elinizi çabuk tutup englısh home onlıne'a bir göz atın.Çünkü şimdiden ürünler tükenmeye başlamış.

Englısh home indirimlerinden anında haberiniz olması için daha çok twitter adreslerinden takip etmenizi öneririm.Facebook'tan önce orada paylaşıldığı için siz ürünlere bakana kadar bir kısmı tükenmiş olabiliyor.


devamını oku>>

Fırında Patlıcan Nasil Yapilir?

   Canlar nasılsınız bakalım? Enerji dolu bir haftasonu geçirdik ailece.Enerji depoladım iyice bir tek evimi çok özlemişim.Malum haftasonu üniversite sınavları vardı.Umarım sınava giren ve özellikle hakeden arkadaşlarımın istediği şekilde geçmiştir sınavı.Siz sınavla boğuşurken öğretmenlerde biraz nefes aldı diyebilirim.Sizinle birlikte onlar her sene hazırlanıyorlar bu sürece.Eşimden biliyorum ,dönem dönem o bile strese giriyor.
  Bu sınavı fırsat bildik ve ailemizle vakit geçirdik.Yoğun geçen bir sene boyunca onlara hiç bu kadar iyi zaman ayıramamıştık.Yedik,içtik muhabbetlere doyum olmadı.Canım görümcem sağolsun benim bu fotoğraf makinasızlığıma dayanamadı ve kendi makinasını kullanmam için bana verdi.Benim için ne kadar güzel birşey yaptı anlatamam.Ona burdan çok çok teşekkür ediyorum.Gördüğünüz gibi korkmayın her görümce her kayınvalide öyle cadı değildir.Önyargılı olmayalım lütfen.
    Gelelim yemeğimin tarifine

MALZEMELER
İstenilen miktarda patlıcan
İstenilen miktarda sarımsak
1 adet havuç
1 adet kırmızı biber
1 adet yeşil biber
İstenilen miktarda salça
Tuz
Karabiber
Baharatlar isteğe göre ilave edilebilir


   Önce patlıcan,biber ve havuçları küçük boyularda doğruyorum.Ardından hepsini kızartıyorum.Malzemeleri fırında yapacağım borcama alıyorum.Üzerine bol miktarda sarımsak koydum.Patlıcan yemeğine güzel bir tad verdiğini düğünüyorum.Sarımsaklarıda çok küçük boylarda doğramıyorum.İkiye üçe kesebilirsiniz mesela.
   Normalde bu tür yemeklerin içine havuç katılmıyor hatta kırmızı biber de pek katılmaz ama ben seviyorum böyle değişiklikler yapmayı.
    Borcamıma ilave olarak kesinlikle yağ eklemiyorum çünkü hepsi zaten yağda kızartıldı.Koyarsam hepsi yağ içinde yüzer ve çok ağır bir yemek olur.


  En son kısma geldik.Salçayı bir kase içerisinde su yardımı ile sos kıvamına getiriyorum.Şimdi içine baharatlarımı ekleyebilirim.Siz damak tadınıza göre istediğiniz baharatı atabilirsiniz.Ben çay kaşığımın yarısı kadar karabiber atıyorum.Yaklaşık 1 tatlı kaşığı tuz atıyorum.Sosumun içinde güzelce karıştırıyorum.Sizi bilmem ama ben içine biraz nane ve kekik attım :))) Tadı da gayet iyi oldu.Sosumu malzemelerimin üzerinde gezirerek döküyorum ve tabii biraz daha su ilavesi yapıyorum.Su miktarı malzemelerin üzerini geçmesin.
Gördüğünüz gibi aşırı basit bir yemek.Acemi olan herkes rahatlıkla yapabilir.
   Bu yemeği anneannemin elinden yemek lazım.Ben yapıyorum yapıyorum onun tadını bir türlü yakalayamıyorum.

  İşte fırında ki görünüm :)))


Afiyetler olsun


devamını oku>>

Eviniz ile ilgili öneriler I Oturma odanız için prenseslere layık bir renk Pembe

   Herkese gecenin bu saatinden kocaman bir merhaba.Bütün günü dinlenip uyuyarak geçirirsem böyle gece kuşu gibi olurum tabi.
   Yazı dizileri oluşturmayı sevdim ben.Bir konu hakkında ki ayrıntılı bilgiler veren yazılar oluşturmak hoşuma gitti.Fethiye ,butik sabun nasıl yapılır yazı dizilerimden sonra ki Fethiye ile ilgili olan yazı dizim daha bitmiş değil.Çünkü Fethiye bir kaç yazı ile anlatılacak kadar küçük değil.Butik sabun yapımı ile ilgili de sanıyorum anlatacaklarımı tamamladım.Ama eğer aklınıza takılan herhangi bir soru olursa bana yazmanız yeterli tabi.
   Şimdi ki yazı dizim ise eviniz ile ilgili öneriler.Hatta bir başlangıç yapmıştım burdaki yazımda.Bu yazı dizisini hazırlamam da ki en büyük sebep ise yaza girmiş olmamız ile birlikte başlayan düğün sezonu.Evlenecek olan arkadaşlar bu dönemde çok heycanlı oluyorlar bilirim bu durumu.Çok karmaşık duygular içerisine girebiliyorlar.Bende bu günleri yakın bir zamanda atlattığım için sizlere de bi nebze olsun yardımcı olabilmek için böyle bir yazı dizisi hazırladım.Evlilik ile ilgili daha bir kaç yazı dizisi hazırlamayı düşünüyorum.Özellikle sevgili dostum Fıstıkçı şahap blogunun sahibi Dilşah ünlü ile bir telefon konuşmamdan sonra.Zaten bu blogla ilgili şeyler Dilşah'la konuştuktan sonra oluyor hep.Sanırım esin kaynağım benimBlodumu da onun sayesinde açmıştım.Hatta bu yazımda Dilşah'tan birazcık bahsetmiştim sizlere.
İşte şimdi esas konumuza geçelim.

Şu aralar pembe,turkuaz tamamen benim renklerim olmuş durumda.Ben daha çok soft renkleri seviyorum.Özellikle evlerde mutlaka bir tane bile olsa mutlaka el yapımı birşeylerin olması gerektiğini düşünüyorum.Evet artık o dantel çeyizi dönemleri kalktı belki ama bunu illa dantel diye düşünmeyelim.Örgü battaniyeler,kanaviçe panolar, olabilir mesela.

 evim.net sizler için pembe renkli ürünlerin bulunduğu bir bölüm hazırlamış.Bir göz atıp fikir edinebilirsiniz.
Artık öyle koyu renklerle dayalı döşeli evler pek kalmadı.Şimdilerde beyaz çok moda.Fakat beyaz mobilyalar bir toz zerresini dahi gösterdiği için sizi fazlaca yorabilir.Bunu da göz ardı etmeyin :) Mobilyalarınızı seçerken pembenin tonlarında koltuk takımı aldıysanız açık bej şeklinde mobilyalar seçebilirsiniz.
Aşağıda ki resimde gördüğünüz gibi pembe her moda geliyor.İsterseniz kokoş bir ev yaratabiliyorsunuz altın rengiyle.

Ya da  aşağı da ki gibi daha spor bir ev yaratabilirsiniz.Yani pembe nereye çeksen oraya gelir.



devamını oku>>

Tatil günü

   Oyy oyyy canlar nasılsınız? Nasıl geçiyor hafta sonunuz?Ben sonunda kendime tatil verdim ve harika bir keyif günü geçiriyorum.Öyle gezip tozuyorum sanmayın sakın.Temizlik işleri zor işler.Bunu bilir bunu söylerim.
Sanırım ben temizliğe başlayalı bir hafta kadar oldu.Bitti mi hayıırrr bitmedi ama dün farkettim ki artık sinir sistemim temizliği kaldırmıyor Biraz dinlenmenin iyi geleceğini düşündüm.
   Doğal gazın iyi olduğunu kim söylediyse halt etsin emi.Tamam çok ucuza ısınıyoruz bu bir gerçek ama ya pisliği.Mutlaka benim gibi bu sıkıntıyı yaşayanınız vardır.Heryer is içinde oluyor.Hele ki beyaz dolaplarınız varsa yandınız.Kabak gibi çıkıyor ortaya o izler.Sonra da kısa sürelerde dip temel temizlik yapmak zorunda kalıyorsunuz.
   Bugün nasıl mıyım? Dinleneceğim için keyfim ne kadar yerinde olursa olsun bütün her yerim et kesmiş durumda.Kafamda bir ağırlık.Bünye kaldırmıyor tabi .


   Fotoğraf şu anda ki keyfime ait değil evet.Fakat emin olun hiç bir farkı yok bu fotoğraftan.Yine bir elimde dergilerim bir yanda da enerji içeceğim ve çikolatam.Bir hafta sonunu böyle geçiriyorum.Sonundaaaaa:)Gezmeyi o kadar seven bana hadi gel çıkalım gezelim dese biri kılımı kıpırdatamam o dereceyim.Laf aramızda Metin bile şaşırıyor bu durumuma.Bilse temizliğin ne ağır bişi olduğunu ah ahh.(Abartıyo muyum ?)
   Bir de bugün birşeyi daha farkettim kendimde.Ben ne meraklı bişeymişim yahu.Dedikoducu muyum sanmıyorum çünkü bi lafı alıp ta gidip bir diğerine anlatma gibi bir durumum yok.Magazin izliyoruz Metin'le(zorla izliyor tabi).Şarkıcı Emrah'ın haberi çıkıyo ben başlıyorum adamın şeceresini tutmaya işte şunu yaptı bunu yaptı falan.Bi başka ünlü çıkıyo ohoo diyorum o önceden şununla çıkıyodu.Sonra bi baktım bilmediğim yok.İyi halt mı ediyorum yoo sanmıyorum ama meraklı Melahat olduğum kesin.Sosyal ortamda mesela yakın arkadaşımın yakın arkadaşı kimle evlenmiş ne yapmış ohoo ona kadar biliyorum.Bu biraz sıkıntı mı ki? Ama şimdiye kadar hiç olumsuz bir durum yaşamadım bu merakımla ilgili.Çünkü herkesin bildiğini biliyorum aslında ve kimseye gidip te aaa bu ne yapmış bu ne etmiş diye dedikodularla uğraşmıyorum.Sosyal medya o kadar etkin ki zaten herkes herşeyi duyup biliyor.



devamını oku>>

İşte Stres Altında Bile Pozitif Kalabilirsiniz

Çalışma hayatının her gün biraz daha stresli hale geldiği doğru. Stresin iş başarısını engelleyen en önemli nedenlerden biri olduğu da iyi biliniyor. İş hayatında stres bir ölçüye kadar faydalı bulunuyor fakat o ölçüden fazlası da iş ilişkilerini bozuyor, dikkati dağıtıyor, verimi azaltıyor, başarısızlığa sebep oluyor. Tüm bu olumsuzluklar üst üste gelince ister istemez sosyal hayatımız da etkileniyor.

Bu  nedenle iş yeri kaynaklı stresi azaltmanın bazı yolları var. Benim de çok kullandığım ve etkili yollardan biri olduğuna inandığım yöntem ise; strese girdiğim anlarda ufak molalarlar birlikte derin derin nefes alıp vermek. Bu işlemi arka arkaya 5-6 kez tekrarladığımda fark edilir bir rahatlama hissediyorum.

Geçtiğimiz günlerde yine stresli bir anda bu yöntemle rahatlamaya çalışırken çalışma arkadaşımın masasında granini meyve suyu şisesinin üzerine iliştirilen şöyle bir mesaj gözüme çarptı; “Sen olduğun gibi mükemmelsin.” Bir anda pozitif düşünmenin çok işe yaradığını fark ettim. Sonra kendi kendime dedim ki; nefes egzersizleriyle birlikte kendimizi bu şekilde motive edebilir, içimizdeki potansiyeli dışarıya çıkarabiliriz.



Benim kartımı sizlerle paylaşıyorum.

Kendi pozitif mesajınız için granini facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

https://www.facebook.com/graniniTurkiye
Bir boomads advertorial içeriğidir.


devamını oku>>

Fethiye I 2.el eşya pazarları

    Dün yeni bir yazı dizisine başlamıştım.Fethiye ile ilgili bilgiler vermek amacıyla.Dün kü yazımda El sanatları pazarı'ndan bahsetmiştim.Şimdi ise İzmir'de bit pazarı diye tabir edilen Fethiye'de ki 2.el eşya pazarlarından bahsedicem.

   Ben bir kere katılmıştım.Çalış,merkez,Hisarönü ve Kayaköy de her ayın belli günleri kuruluyorlar ve ayda bir kere.Ben Çalış'ta olana katılmıştım.Komşumuz Peter 3C's (Çalış Children's charity)derneğinde görevliydi ve tezgah konusunda bana yardımcı oldu.Benim bu konuda pek bilgim olmadığı için bütün bilgileri ondan aldım.Hatta tezgahımızın yeri konusunda da azcık torpil geçti bize.


   Ne mi sattım benim bir dükkanım vardı liseden sonra sınavı kazanamayınca bizimkiler tuhafiye açmışlardı bana.İçinde yün,bebek eşyaları filan vardı.İşler de iyi gidiyodu ama ben okucam diye tutturunca kapatmak zorunda kalmıştık.Tabi o dükkandan da tonla eşya kalmıştı.Evin alt katında anneannemin odasında atılıp duruyorlar ve yer kaplıyorlardı.Bir sürü bebek eşyası hemde sıfır hiç kullanılmamış evde yer kaplamasınlar diye 1 lira,2 liradan sattım hepsini.Sonra kitaplığımda durmasından bile hoşlanmadığım saçma sapan kitaplarım vardı onları da sattım.Bir kaç parçada takı...Anlayacağınız baya satış yapmıştım.
  Bu pazarla ilgili ilginç bir şeyden bahsedicem.Bu pazar sabah 4'te kuruluyor . İlk bana şaka yapıyorlarmış gibi geldi.Ama meğersem doğruymuş.Ben saat 6 gibi gittiğimde pazar kurulmuş ve satış yapılmaya başlanmış.
Şok olmuştum.Öğlen de en geç 2'de bitiyor.
  Bu pazarda sadece Türk'ler satış yapmıyor.Yabancılar da (böyle tabir ediyorum çünkü farklı milletlerden oluşuyorlar ) satış yapıyorlar.E tabi onların sattıkları bizlere her zaman daha cazip geliyor.
Aklınıza gelebilecek her türlü şeyi bu pazarda bulabiliyorsunuz yani hemde 1 lira 2 lira ucuzluğunda.Yolunuz düşerse ve bu pazarlardan birine denk gelirseniz uğramanızı tavsiye ederim.


devamını oku>>

Fethiye I El sanatları sergileri

    Sizlerle yeni bir yazı dizisi paylaşıcam.Muğla'nın güzel ilçesi Fethiye'den bahsedicem ve sizlere orayı yakından tanıtmaya çalışıcam.

    Bundan yaklaşık 4 sene önceydi Fethiye'ye taşınmamız.Ailecek tatillerde gidip gelirdik ama bize yetmezdi hiç.Hep daha uzun süre orada kalmak isterdik Ne zaman dedemi kaybettik İzmir bizim için çekilmez bir hal aldı.Biraz çılgın bir aile olduğumuz için kimse arkasına bakmadı hadi hoppp biz taşınıyoruz dedik ve taşındık.
İlk zamanlar bunu çok desteklememe rağmen bir süre sonra Fethiye beni sarmamaya başladı.Çünkü İzmir gibi büyük bir yerden Fethiye'ye taşınmak baya zorladı beni.Mutsuz oldum orda çok taa ki eşimle tanışana kadar.Bu arada Fethiye küçük filan diyorum ama siz bana bakmayın on numara gezilesi bir yerdir.Sadece bana dar geldi :))
   Fethiye ve çevresini o kadar çok gezdik ki hani herşeyini biliyorum diyebilirim :) Bu yüzden bilgim olan bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim malum tatil geliyor planlarınıza belki Fethiye'yi eklemek istersiniz.

Bu yazımda sizlere Fethiye belediyesinin sosyal anlamda çok iyi olduğunu ve daha da gelişmekte olduğunu söyleyebilirim.Yerleşik turist sayısı da fazla olduğu için onlarda bu işin içine giriyorlar tabi.

İlk önce el sanatları pazarlarından bahsedicem.Bu pazarların kimi Fetav tarafından ayın belli günleri kurulur kimi Zentara kadın sosyal dayanışma derneği tarafından kimi de  3C's derneği tarafından yapılır dönem dönem gerçekleştirilir.Anlayacağınız Fethiye sosyal projelerde çok destekçi.Bu destek sayesinde kadınlar da sosyal hayattaki yerini alıp para kazanabiliyorlar.

   Bende bu pazarlara katılmıştım.Boşluk arkadaş napcan gencecik yaşımda emeklilik hayatı yaşadım :)
Çalış çocuk derneğinin(3C's) düzenlediği (bu dernek yabancılara ait) şenliklerde tezgah kiralarsınız ve kiralar tezgah başına 10-20 tl arası değişir.Bu ücretler derneğe gider ve oradan da köy çocuklarına.Sattığınız ürünlerin ücretini de kimse ellemez size kalır.Çünkü dernek üyeleride tezgah açar.O gönüllü üyeler sattıkları ürünleri derneğe verir.Bu şekilde dernek gelir elde etmiş olur.Birde çekiliş yaparlar mesela o çekilişe 1 tl karşılığında katılırsınız size hediyeler çıkar.Bana mesela nazar boncuğu vermişlerdi.Bu gelirlerin hepsi yine çocuklara.
(Yukarıda ki resimler netten alınmadır.Fethiye'nin merkezinde düzenlenen organizasyonlardır)

Aşağıda ki iki resim bizim kurduğumuz tezgaha ait :))
Çok acemiceydi :) Yaz gelmişti ve biz örgü ürünlere fazlasıyla yer vermiştik zaten bu yüzden pek bişide kazanamamıştık.Şimdi olsa ohoo neler yapardım neler.


Hangi günler olur bu tezgahlar sürekli takip edilmesi gerekli.Fethiye'ye yolunuz düşerse bir kaç kişiye sorarak bu konu hakkında fikir edinebilirsiniz.Çünkü geçen sene çocuk derneğinin düzenlediği şenlik günlerinin tarihleri sürekli değişiyordu ve tezgah açacakların en fazla 1 ay önceden haberi oluyordu.Fetav'ın düzenlediği pazarların düzenli bir tarihi var bildiğim kadarıyla ama bu sene hangi günler yapıyorlar pek bir fikrim yok.



Bu tablolar geri dönüşüm ürünleri.Kurumuş ağaç dallarından tablolar yapmış bu teyze :)

 
Bu tezgahlarda aklınıza gelebilecek bir çok ürün sergileniyor.Keçeden yapılma eşyalar,takılar,tablolar hatta yiyecekler..

 Bu şenlik çalışın ana caddesinde düzenlenir .O gün yol trafiğe kapatılır.Mesela bu caddeden dümdüz git denizdir :P Yoğun bir ilgi de vardır şenliğe



Bir daha ki yazımda sizlere Fethiye'nin meşhur ikinci el pazarlarından bahsedicem.


devamını oku>>

Film Önerisi I Patron Mutlu Son İstiyor

    Dün o kadar çok yoruldum ki.Temizlik işleri zor işler daha bitmedi; bitmez :)Günün yorgunluğunu atmak için elime kanaviçemi aldım ve Patron Mutlu Son İstiyor'u izlemeye koyuldum.Çok ta iyi geldi bu dinlenme saati benim için.
Filmin fragmanını izleyebilirsiniz.


    Sizlere film hakkındaki fikirlerimden bahsetmek istiyorum.

Görüntü kalitesi harikaydı.Benim için en önemli kısımda burası.Artık teknoloji ilerliyor ve ben kötü kaliteli filmleri izlemekten çok zevk almıyorum.Film güzel miydi derseniz evet güzeldi.Ama kesin izlemelisiniz diyebileceğim türden değil.Türk versiyonu romantik komedi havasında.Benim en sevdiğim tür olmasına rağmen bu film harikaydı diyemiyorum ne yazık ki.Boş vaktiniz varsa öyle beklentiniz çok yüksek değilse bu film olabilir.Film bittiğinde ağzımda hoş bir tad bıraktı mı evet bıraktı(Yiyecek mi bu :D) Filme ayılıp bayılmamama rağmen değişik bir duygu karmaşası oldu bende.Hoşuma giden birkaç şey oldu.Hiçte yok değil yani.Bir sahneleri vardı mesela Bağ bozumu sahnesi.Görselliği harika ve çok değişik bir fikir.(izlerseniz neyden bahsettiğimi anlarsınız) Filmin şarkıları da güzeldi mesela.Farkettiniz mi filmin konusu çok güzeldi diyemedim bi türlü.Görselliği,şarkıları falan filan...


Filmde en sevdiğim replik ise:
-Eylül lambadan çıkan cin:" dile benden ne dilersen dediğinde istenecek 3 şeyin 3'ü de sensin"oldu.Bu replik beni benden aldı diyebilirim :))

Ve filmde kullanılan olmaz olsun şarkısı....Ezgi Mola ve Tolga Çevik yorumuyla dinlemenizi tavsiye ederim :)



Birde bilenleriniz vardır mutlaka ama bilmeyenleriniz için patronu da Tolga Çevik canlandırıyor.İşte:

    Filmin sonu nasıl bitiyor söylemicem fakat izlediğinizde acaba 2.si de gelir mi gibi bir soru aklınızı kurcalayacak.


Yaz geldi tabi benim dershaneci eşim de tatile girmek üzere.Bu sayede daha çokk film izlerim ben ve fikirlerimi sizlerle paylaşırım.


devamını oku>>

INNA' da mı Çin malı giyiyor :)

Canlar şeytanın bacağını kırdım ve temizliğe başladım.Evde ordan oraya koşturup duruyorum.Fakat dinlenme molalarımda internetimden kopamıyorum.Facebook'ta gezinirken ınna'nın klibi denk geldi.Açayım bi dinleyim derken klipte giydiği mayokini dikkatimi çekti.Hiç yabancı gelmedi bana.Allah Allah ben nerden gördüm bunu sammydress'te miydi derken bi bakayım dedim ve ta kendisi.Buyrun linkten bakabilirsiniz :)

http://www.sammydress.com/product1142291.html



Video'yu izlerseniz aynı mayokini olduklarını görürsünüz.Kim kimden esinlendi bilinmez :P ama bu mayokini inna'da çok hoş durmuş yahuu :)))



(Bu arada hala sizlerle yurtdışı alışverişi hakkında yazımı paylaşamadım.Sözümü unutmadım aklımda .Kısa bir sürede bu konuyla ilgili bir yazı hazırlayacağım. Fotoğraf makinası gelsin de aliexpress'ten aldığım iki kolyemi ve bu alışveriş siteleri hakkında ki ayrıntılı bilgileri sizlerle paylaşıcam.Takip etmeye devam edin )


devamını oku>>

Nasil etiket/sticker yapilir?

Merhaba canlar:)

 Bu yazımda özel günlerde sevdiklerinize dağıtmanız için yapılan hediyelere nasıl etiket oluşturulur bundan bahsedicem.Hemde çok basit bir şekilde.Tek sıkıntı onca seçenek arasından etiket seçmek.Ben satış yaptığım dönem de etiketleri nasıl yapacağım konusunda çok zorlanmıştım.Günlerce araştırmıştım etiketi nasıl yaparım diye.Çünkü düz ,yalnızca isim yazılı bir etiket olsun istemiyordum.Benim için bir hayli zor oldu bu siteyi bulmak.Benim gibi sıkıntı yaşayanlar olabilir düşüncesiyle bu fikri sizinle paylaşıyorum.
Etiket yapma sitesi için TıkTIK Bu sitede istediğiniz şekilde etiket oluşturabilirsiniz.Bir sürü seçenek var.

Nasıl  mı yapıyoruz? Anlatıma başlıyorum o zaman.

    Search kısmına ingilizce olarak istediğiniz tarzı yazarsanız birçok etiket karşınıza çıkar.
Mesela aşağıda ki resimde sayfanın bir görünümü var.Burada search yazan yere baby shower sticker yazıyorum.


Karşıma bebekler ile ilgili bir sürü etiket çıkıyor.Bana sadece içlerinden birini seçmek kalıyor.






Beğendiğim etiketi seçiyorum .Sağ tarafta olan (aşağıdaki resim)işaretlerden etiketimin şeklini seçiyorum.Burada düz şekilleri seçmede yarar var keserken çok zorlanmak istemiyorum.Yuvarlak şekli seçiyorum.


Resmimizin üzerinde 3 nokta bulunuyor bunlardan text&images'e tıklıyorum.


Burada(yukarıdaki resim) yazıların bulunduğu yerleri kendimize göre ayarlıyoruz.Ben önce Steph's yazan yere Beyaz begonvil yazdım fakat yazım uzun geldiği için aşağıda ki resimdeki gibi sığmadı.Beyaz begonvili edit text ile değiştiriyorum


Beyaz yapıyorum done'a tıklıyorum


Ve tüm yazıları kendime göre ayarladım .Sonucunda aşağıda ki resmi elde ettim.Daha bitmedii

Ekranımın sol alt köşesinde aşağıdaki seçenekler mevcut.İmage,Layers,Text,More options gibi.Bem  burdan image'e tıklıyorum ve menüden Shape'i seçiyorum.

Sonunda esas istediğim kısmı elde ediyorum fakat resmin altından yazılar var ve ben bunların olmasınız istemiyorum. Yazılardan kurtulmak için resim ekranımdayken klavyedeki print screen tuşu ile ekranımın görünümünü çekiyorum ve painte gelerek sağ tıkla yapıp yapıştır diyorum ve ekran görünümüm painte geliyor.Ben burada menüdeki seç tuşuyla sadece yuvarlağımın olduğu kısmı seçiyorum.Resmi seçtikten sonra sağ tıklayıp dosyadan yapıştırın üzerindeki kopyalaya basıyorum ve resmimi bilgisayara kaydediyorum.

Aşağıdaki resmi elde ettikten sonra da word'de resmimin boyutlarını yaptığım ürünün boyutlarına göre ayarlıyorum mesela 3 cm uzunluk ,3 cm genişlik gibi ayarlıyorum ve bir sayfaya çıkacak şekilde resmi Word'de çoğaltıyorum.
İşte bu kadarrrr :))))
 İsterseniz ozalitçiye gidip yapışkanlı kağıt şeklinde çoğaltabilirsiniz.Yada etiketi ürüne uhu yada sıcak silikon ile yapıştırırım diyorsanız kırtasiyeden renkli fotokopi alabilirsiniz.Fakat bunu yaparken kağıdınızın kaliteli olmasına dikkat edin.İnce bir kağıt olduğunda hoş bir görünüm elde etmezsiniz.Birde seçeceğiniz etiketlerin zıt ve canlı renkli olmasına dikkat edin ki etiketiniz renkli fotokopiden çıktığında net bir görünüme sahip olsun



KOLAY GELSİN :)




devamını oku>>